YAZILI YARGILAMA USULÜNE BAKIŞ
Medeni yargılamanın amacı ise maddi hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunması ve bozulan hukuki düzenin yeniden tesis edilmesi, kurulmasıdır.
Ülkemizde hakimin uyuşmazlığın çözümünde aktif hale gelebilmesi için tarafın veya tarafların başvurusu gerekmektedir. Tarafın tercihi ve başvurusu ile aktif hale gelen hakim, hukukumuzun ve kanunların emredici hukuk kurallarından olan “usul hukuku” kurallarını, önce kendi görev alanı için uygulamak zorundadır. Bu şekilde kanunlarımızın öngördüğü temel ilkelere bağlı kalınmış, adil yargılama yolunda ilk basamak geçilmiş olacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'muz iki farklı yargılama usulü öngörmüştür. Asli yargılama usulü olarak da yazılı yargılama usulünü benimsemiştir. Yazılı yargılama usulünün dışında kalan hallerde ise basit yargılama usulü uygulanacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yazılı yargılama usulünü şu bölümlere ayırmıştır: Davanın açılması, cevap dilekçesi, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri, ön inceleme, tahkikat ve son olarak da sözlü yargılama.
Davanın açılma anı, buna bağlanan hukuki sonuçlar bakımından önem arz etmektedir. Dava, bir dilekçeyle açılır. Sözlü olarak dava açılması, kural olarak mümkün değildir. Dava hem fiziksel ortamda hem de elektronik ortamda açılabilir. Dava fiziksel ortamda mesai saati, elektronik ortamda ise saat 00:00’ a kadar açılabilir. Dava, dava dilekçesinin KAYDEDİLDİĞİ tarihte açılmış sayılır. Elektronik ortamda UYAP üzerinden açılan davalar, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir.(md.118) Burada en önemli husus davanın “kaydedilme anından” ne anlaşılması gerektiğidir. Bu sorunun cevabı 118.maddenin 2.fıkrasında atıf yapılmıştır: Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Söz konusu yönetmelik 03.04.2012 tarih ve 28253 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği'dir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği madde 36:
(1) Dava dilekçesi, tevzi bürosu, ön büro veya tevzi işiyle görevlendirilen yazı işleri personeline teslim edilir.
(2) Dava dilekçesi, dava harca tabi ise harç ve gider avansı, harca tabi değilse gider avansı tahsil edildikten sonra tevzi edilir ve tevzi formunun bir örneği başvuru sahibine verilir.
(3)Tevzi işlemi tamamlandığında, dosya hangi mahkemeye gönderilmiş ise o mahkemenin esas kaydından numara alır ve sistem tarafından aynı anda tevzi formu düzenlenir. Tevzi formu, dava veya işlerin hangi mahkemeye veya hukuk dairesine gönderildiğini gösteren ve başvuru sahibine verilen alındı belgesidir. Tevzi formu, dağıtım yapılan mahkemenin adını, dosyanın esas numarası ile esas numarasının verildiği tarih ve saati, dosya türünü, tarafların ad ve soyadlarını, davanın konusunu ve varsa ilişkili dosya numarasını içerir.
(4)Başka yer tevzi bürosundan açılan davalarda da yukarıdaki fıkralar uygulanır. Başka yer tevzi bürosu, ilgili mahkemeye doğrudan tevzi yapar ve teslim aldığı evrakı elektronik ortama aktarır, fizikî evrakı da gecikmeksizin ilgili mahkemeye gönderir. Posta ve havale masrafı düşüldükten sonra, gider avansından kalan miktar ilgili mahkemenin hesabına aktarılır.
(5) Dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Dava harca tabi değilse dava dilekçesi, yalnızca gider avansı tahsil edildikten sonra tevzi edileceğinden dava, gider avansı tahsil edildikten sonra, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Dava harca tabi ise dava dilekçesi, harç ve gider avansı, tahsil edildikten sonra tevzi edileceğinden dava, harç ve gider avansı tahsil edildikten sonra, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
Davanın açılmasının hukuki sonuçları maddi hukuk ve usul hukuku bakımından sonuçları olacaktır.
Maddi Hukuk bakımından sonuçları:
• Zamanaşımı kesilir.
• Hak düşürücü süreler korunur.
• Dava dilekçesinin davalıya tebliği ile iyiniyet ortadan kalkar.
• Davalı temerrüde düşer.
• Bazı kişi varlığı hakları mal varlığı hakkına dönüşür.
Usul Hukuku bakımından sonuçları:
• Mahkemenin davayı inceleme zorunluluğu doğar.
• Dava şartları davanın açıldığı tarihe göre belirlenir.
• Dava derdest bir dava haline gelir.
• Dava açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır.
• Davayı geri alma yasağı başlar.
• İhtiyati tedbir ile ihtiyati haczin korunması sağlanır.
KAYNAKÇA
ERCAN İsmail, Medeni Usul Hukuku, 12 levha Yayınları, 10. Basım, İstanbul, Ağustos 2014.
KARSLI Abdürrahim, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı, Alternatif Yayıncılık, 2. Basım, İstanbul, 2011.
PEKCANITEZ Hakan, Medeni Usul Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara,2000.
ALANGOYA Yavuz, Kamil Yıldırım ve Nevhis Yıldırım, Medeni Usul Hukuku Esasları, Alkım Yayınları, İstanbul, 2004.
Av. Özge TÜTÜNCÜ
KARSAZ HUKUK